Gitar Eğitiminde Sabır Ve Nota Okumanın Önemi
Dersanemize, enstrüman eğitimi hakkında bilgi almak için görüşmeye gelen, öğrenci ve velilerimizin merak ettiği konuların başında; eğitimin süresi ve enstrüman çalmanın ne kadar zamanda öğrenilebileceği gelmektedir. Eğitim süresi, herkes için farklı işleyen bir süreçtir ve birçok kişisel değişkene bağlıdır. Bu değişkenler; öğrencinin müziğe duyduğu ilgi ve sevgi, egzersizlere ayırabildiği süre, sosyal çevresi ve benzeri konularla örneklendirilebilir. Dolayısı ile zaman konusunda, net bir yanıt vermek oldukça zordur. Ancak bir fikir vermesi ve enstrüman eğitiminin çok zor, uzun süre gerektireceği ya da çok kolay, bir iki ayda biteceği gibi önyargıları yıkması açısından, bir sonraki paragrafın yararlı olacağını düşünüyorum.
Arkadaş ortamında olduğumuzu düşünelim, bir doğum günü kutlaması mesela; misafirlerden biri yanında gitar getirmiş ve çalmaya başlıyor. Birkaç şarkıdan sonra hayranlıkla dinliyoruz, çok güzel çalıyor. Bu arada merak ediyor ve soruyoruz:
– Ne kadar süredir çalıyorsun?
Aslında bir fikrimiz var; muhtemelen yıllardır çalıyordur. Peki, “iki aydır çalıyorum” cevabı sizi tatmin eder mi? Buna inanır mısınız? Muhtemelen inanmaz, sizinle dalga geçtiğini düşünürsünüz. Oysa, doğru zamanlama ve verimli çalışma temposuyla birkaç ayda güzel sonuçlar alınabilir.
Fakat bu noktada, enstrüman çalma ile enstrümanla şarkı çalma olgularını birbirinden ayırmak gerekir. Çok kısa sürede, gitarınızdan kulağınıza gelen tanıdık melodiler, size bitmek tükenmek bilmeyen parmak egzersizlerinden daha yakın ve eğlenceli gelecektir. Bu durum dört yaşındaki bir çocuğun anadilini çok güzel konuşması ve söylenenleri anlamasına rağmen okuyup yazamamasına benzetilebilir.
Farklı seviyedeki öğrencilerin bir arada olduğu karma grup derslerimin birinde, bir öğrencim, ileri seviyedeki bir öğrencinin, onunla birlikte parmak egzersizi yaptığını gördüğünde bana: “Hocam! Kız çok güzel beste yapıyor neden hala parmak egzersizi yaptırıyorsunuz?” diye sorduğunda, yanıtım: Ronaldo’da çok güzel top oynuyor ama antrenmanlarda düz koşu yapıyor, olmuştu.
Elbette hobi amacı ile kursa gelen öğrencilerimizden, dünyaca ünlü birer sanatçı olacakmış gibi çalışmalarını, işlerini güçlerini bırakmalarını beklemiyoruz lakin müzik kavramını okyanusa benzetirsek, yalnızca şarkıları, notaları bilmeden duyarak çalmak, kıyıda yüzmek demektir. Oysa ki; enstrümanı, müzik alfabesi olan notalar ile öğrenip önümüze konan notayı okuyabilmek hedefi olarak belirlersek, canımız istediği zaman binip gezeceğimiz bir yelkenlimiz olur. Dümeni de bizde olacağından istediğimiz kadar açılabiliriz.
Müzik, duygu ve düşünceleri anlatmak için kullanılan çok güzel bir araçtır. Dinlediğimiz her şarkı, bir bestecinin yaşanmışlıkları, hayalleri, duygu ve düşüncelerinden ibarettir. Enstrümana yeterli sabrı gösterir ve notaları ile hakkını vererek öğrenirsek kendi gemimizin kaptanı, duygu ve düşüncelerimizi dilediğimiz gibi ifade edebileceğimiz bir araç, dilini anladığımız, onunla konuşabildiğimiz gerçek bir dost ve sırdaş edinmiş oluruz.
Murat DERYAOĞLU